BETA

Vitalik Buterin: Ethereum’un Geleceği Kullanıcı Özgürlüğüne Bağlı, Sadece Benimsemek Yeterli Değil

Ethereum kurucusu Vitalik Buterin, ETHCC 2025 konferansında, Ethereum’un ilk hedefine ulaşılıp ulaşılmadığını sorguladı. Buterin’e göre, sadece benimsenme değil, kullanıcıların özgürlüğünün sağlanması önemli.

Ethereum'un kurucusu Vitalik Buterin, ETHCC 2025 konferansında yaptığı konuşmada, Ethereum'un sadece benimsenmesinin yeterli olmadığını, asıl önemli olanın kullanıcıların özgürlüğünü sağlayıp sağlamadığı olduğunu vurguladı. Buterin, birçok uygulamanın hala merkezi yönetim mekanizmalarına, merkezi arayüzlere ve yükseltme yetkilerine sahip olduğunu belirterek, gerçek anlamda bir ademi merkeziyetçilikten uzaklaşıldığını ifade etti. Özellikle Layer-2 ağları, dApp’ler ve DAO’ların temel ademi merkeziyetçilik testlerini geçemediğini belirtti.

Buterin, gizlilik, çıkış hakları ve yönetişim adaletinin hala zayıf olduğuna dikkat çekti ve güvenilir aracıların ve zincir dışı altyapının giderek daha fazla kullanıldığını ifade etti. Uzmanlar, Ethereum'un bir sonraki aşamasının benimseme veya teknik yeniliklerden ziyade, kullanıcı özgürlüklerinin güvence altına alınmasına odaklanması gerektiği konusunda hemfikir.

Buterin, Ethereum'un 10. yıl dönümünde yaptığı konuşmada, platformun küresel blockchain altyapısının merkezinde yer almasına rağmen, ademi merkeziyetçilik kavramının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Birçok projenin ademi merkeziyetçilik dilini kullandığını ancak temel faydalarını sunmadığını belirtti. Örneğin, bir dApp Ethereum üzerine inşa edilmiş olsa bile, geliştirici ekibi tarafından kontrol edilen bir yükseltme mekanizması içeriyorsa, kullanıcılar aracıların kontrolünde kalmaya devam eder.

Buterin, gerçek ademi merkeziyetçiliğin, kullanıcıların güvenebileceği sonuçlar doğurması gerektiğini savundu. Kriptografi alanının bir ahlaki sözleşme olduğunu ifade eden Phillip Rogaway'in çalışmalarına atıfta bulunarak, Ethereum topluluğunun çalışmalarını nötr bir altyapı olarak değil, kullanıcı özgürlüğünü şekillendiren bir dizi araç olarak düşünmesi gerektiğini vurguladı. Amaç, ademi merkeziyetçiliğin kendi başına değil, bunun neyi mümkün kıldığı olmalıdır.

Buterin, Ethereum'un bugün küresel web3 altyapısının büyük bir bölümünü oluşturduğunu, DeFi faaliyetlerinin üçte ikisinden fazlasına ve stablecoin ve NFT işlemlerinin çoğuna ev sahipliği yaptığını belirtti. Ancak, bu ölçeklenme ile birlikte yeni ödünleşimlerin ortaya çıktığını ifade etti. Artık finansal kuruluşlar, devlet bağlantılı kuruluşlar ve büyük protokol operatörleri gibi aktörlerin etkisi arttı. Birçok üst düzey DeFi uygulaması, yönetici anahtarları veya proxy yükseltme hakları ile çalışmaya devam ediyor. Bu izinler, belirli ekiplerin akıllı sözleşmeleri tek taraflı olarak değiştirmesine veya fonları dondurmasına olanak tanıyarak, kullanıcı kontrolünü iç politika kararlarına indirgiyor.

Gizlilik konusunda da Buterin, bunun ağ genelinde isteğe bağlı bir katman olmaktan ziyade, temel bir beklenti haline gelmesi gerektiğini vurguladı. Bugün, çoğu cüzdan altyapısı ve zincir içi etkileşim, meta verileri görünür, bağlantılı veya harici olarak depolanır durumda. Bunu ele almak için Buterin, protokol ve cüzdan seviyelerinde gizlilik özelliklerinin daha derin entegrasyonunu çağrısında bulundu. Ayrıca, merkezi olmayan içerik dağıtımına geçilmesi gerektiğini önerdi. Yönetişim konusunda da Buterin, büyük pay sahiplerinin orantısız etkisi altında olduğunu ve alternatif yaklaşımların araştırılması gerektiğini belirtti.

Sonuç olarak, Buterin ve diğer uzmanlar, Ethereum'un ademi merkeziyetçilik hedeflerine ulaşmak için daha fazla çaba göstermesi gerektiği konusunda hemfikirler. Kullanıcı özgürlüğünün sağlanması ve gizliliğin temel bir özellik haline getirilmesi, Ethereum'un geleceği için kritik öneme sahip.

(!) Bu haber yatırım tavsiyesi içermez. Kripto para yatırımlarınızda dikkatli olmalı ve profesyonel tavsiye almalısınız.

Paylaşın