Varlık Tokenizasyonu Gelişiyor: Gelişmekte Olan Ülkeler Blockchain'e Geçiyor
Blubird CEO'su Corey Billington'a göre, gelişmekte olan ülkeler, *eski dijitalleşme* aşamasını atlayarak doğrudan blockchain teknolojisine geçebilirler ve bu da daha hızlı ve şeffaf sistemlere yol açabilir.
Varlık tokenizasyonu, gerçek dünya varlıklarını (şirket hisseleri, gayrimenkul ve yasal belgeler gibi) blockchain üzerine yerleştirme süreci, sessiz ancak önemli bir ivme kazanıyor. Hızlı transferler, daha az aracı ve daha geniş küresel erişim gibi büyük bir potansiyel sunuyor. Ancak teknoloji hızla ilerlerken, hükümetler ayak uydurmakta zorlanıyor. Birçok gelişmekte olan ülkede, mülkiyet hala kağıt üzerinde kaydediliyor, bu da yöneticileri yavaş, kırılgan ve yolsuzluğa açık sistemlerle baş başa bırakıyor.
Blubird'ün CEO'su Corey Billington, bu kısıtlamaların, gelişmekte olan pazarların blockchain tabanlı bir geleceğe ilk sıçrayanlar olmasını sağlayabileceğine inanıyor. Crypto.news ile yaptığı bir röportajda, elle kayıt tutmaya bağlı kalan ulusların neden daha verimli, dijital bir yaklaşımı benimsemek için benzersiz bir konuma sahip olabileceğini ve bu değişimin neleri ortaya çıkarabileceğini açıklıyor.
Billington, özellikle *hisse senedi* üzerine yoğunlaşarak, mevcut durumun bir dönüm noktasında olduğunu belirtiyor. Bazı ülkelerde yasal çerçeveler ve sınıflandırma sistemleri gibi altyapılar bulunurken, diğer gelişmekte olan ve hatta bazı gelişmiş ülkelerde bu temel eksik. Gelişmekte olan ülkelerin buna en çok ihtiyacı var, ancak tokenleştirilmiş varlıkların nasıl işleneceği, kayıtların nasıl güncelleneceği ve zincir üstü olayların zincir dışı yönetimle nasıl uyumlu hale getirileceği konusunda yasal altyapı eksikliği yaşanıyor.
Billington ayrıca, bir hükümetle tapu sicilini tokenleştirme projesi üzerinde çalıştıklarını ve bunun bir örneği olduğunu belirtiyor. Bu, yalnızca sicilin kendisiyle ilgili değil, aynı zamanda tam bir dijital altyapı gerektiren bir süreç. Bu, vatandaşlar için ulusal bir cüzdan sistemi, kiralama sözleşmeleri ve faturalandırma gibi süreçleri kolaylaştıracak. Billington, bu ülkelerin kağıt tabanlı sistemlerden doğrudan DLT yapısında tam dijitalleşmeye geçerek, mobil hatlara geçmek gibi adımları atladığını ifade ediyor.
Billington, büyük şirketlerin de bu reformları desteklediğini ve bunların nedeninin, sahte belgeler, güvenilmez tapu sistemleri ve yasal belirsizlikler gibi sorunlarla karşılaşmaları olduğunu belirtiyor. Bu şirketler, geleceğe yönelik olarak, modası geçmiş altyapılara yatırım yapmak yerine, geleceğe hazır bir yapı oluşturmaya yardımcı olmak istiyor. Hükümetler için somut faydaların başında hız ve maliyet geliyor. Denetimler daha hızlı hale gelirken, aracıların ortadan kalkması da maliyetleri düşürüyor. Gizlilik ve güvenlik konusuna gelince, Billington, hassas bilgiler için ZK Pass veya diğer gizlilik katmanlarının kullanılabileceğini, ancak sosyal mühendislik riskinin devam ettiğini belirtiyor. Son olarak, hükümetlerin bu konuya çoğu insanın fark ettiğinden daha fazla açık olduğunu ve yolsuzluğu azaltmak, sahtekarlığı ortadan kaldırmak ve şeffaflığı artırmak için ciddi adımlar attıklarını vurguluyor.
(!) Bu haber yatırım tavsiyesi içermez. Kripto para yatırımlarınızda dikkatli olmalı ve profesyonel tavsiye almalısınız.