Uzmanlar Tokenleştirilmiş Banka Mevduatlarının Stablecoin'lere Karşı Kaybedeceğini İddia Ediyor

Columbia Business School'da öğretim görevlisi olan Omid Malekan'a göre, bankalar ve finans kuruluşları tarafından denenmeye başlanan tokenleştirilmiş banka mevduatları, stablecoin'lere karşı rekabet edemeyecek. Malekan, tokenleştirilmiş banka mevduatlarının, blockchain üzerinde kaydedilen banka bakiyeleri olduğunu belirtiyor. Ancak bu teknolojinin, stablecoin'lerin sunduğu avantajlar karşısında başarısızlığa mahkum olduğunu savunuyor.

Malekan, aşırı teminatlı stablecoin ihraçcılarının, tokenlarını desteklemek için 1:1 nakit veya kısa vadeli nakit eşdeğeri rezervlerini korumak zorunda olmaları nedeniyle, tokenleştirilmiş banka mevduatları ihraç edecek olan kesirli rezerv bankalarından daha güvenli olduğunu ifade etti. Stablecoin'ler ayrıca uyumlu olup, kripto ekosisteminde transfer edilebilir ve çeşitli uygulamalarda kullanılabilirken, tokenleştirilmiş mevduatlar izinli, müşteri tanıma (KYC) kontrollerine sahip ve sınırlı işlevselliğe sahip.

Malekan, tokenleştirilmiş banka mevduatlarını, "sadece aynı bankanın diğer müşterilerine çek yazabileceğiniz bir vadeli hesap" olarak tanımladı ve ekledi: "Bunun ne anlamı var? Böyle bir token, çoğu aktivite için kullanılamaz. Sınır ötesi ödemeler için işe yaramaz, bankacılık hizmeti almayanlara hizmet edemez, diğer varlıklarla uyumluluk veya atomik takas sunamaz ve merkeziyetsiz finans (DeFi) alanında kullanılamaz."

Standard Chartered bankasına göre, fiat para birimleri, gayrimenkul, hisse senetleri, tahviller, emtialar, sanat eserleri ve koleksiyon ürünlerini içeren tokenleştirilmiş gerçek dünya varlıkları (RWA) sektörünün 2028 yılına kadar 2 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Tokenleştirilmiş banka mevduatları ayrıca, faiz getiren stablecoin'lerle veya GENIUS stablecoin Yasasındaki faiz yasağını aşmanın yollarını bulan, çeşitli müşteri ödülleri şeklinde faiz dağıtan stablecoin ihraççılarıyla da rekabet etmek zorunda. Bankacılık lobisi, stablecoin ihraçcılarının müşterilerle faiz paylaşmasının bankacılık sektörünün pazar payını aşındıracağı korkusuyla faiz getiren stablecoin'lere karşı çıktı.

ABD veya İngiltere'deki bir perakende bankasında bir tasarruf hesabında sunulan mevcut ortalama getiri %1'in altında, bu da bunun üzerindeki her şeyi müşteriler için cazip hale getiriyor. New York Üniversitesi öğretim görevlisi Austin Campbell, bankacılık lobisinin faiz getiren stablecoin'lere karşı direnişini, bankacılık sektörünü perakende müşterileri pahasına mali çıkarlarını korumak için siyasi baskı uygulamakla suçladı.