Tokenleştirilmiş ABD Hazinesi Ürünlerinin Kullanımı Artıyor: Riskler ve Fırsatlar

Tokenleştirilmiş ABD Hazine ürünlerinin, kaldıraçlı kripto para alım satımında teminat olarak kullanımının artması, piyasalar arasında yeni risk aktarım yolları oluşturuyor ve merkeziyetsiz finans (DeFi) protokollerinde zincirleme etkilerin olasılığını artırıyor. Tokenleştirme, gerçek dünya varlıklarını blok zincirinde dijital tokenlere dönüştürme işlemidir. ABD Hazineleri söz konusu olduğunda, bu tokenler, para piyasası fonu paylarına benzer bir alternatif sunarak, devlet borcuna ilişkin zincir üzerindeki talepleri temsil eder.

Tokenleştirilmiş ABD Hazinelerinin mevcut piyasa değeri yaklaşık 7,4 milyar dolar. Moody's'in Haziran ayındaki raporuna göre, kısa vadeli likidite fonları düşük riskli varlıklar olsa da risksiz değildir. Bu risklerden biri, borç verme-değer (LTV) oranlarına dayanan kaldıraçlı alım satımla bağlantılıdır. Teminatın değeri belirli bir eşiğin altına düştüğünde, yatırımcılar otomatik olarak tasfiye edilir veya kaldıraçlı pozisyonlarını korumak için daha fazla teminat eklemeleri konusunda bir uyarı mesajı alırlar.

Haziran ayında, kripto borsaları Deribit ve Crypto.com, tokenleştirilmiş ABD Hazine fonlarını kaldıraçlı işlemler için teminat olarak kullanmaya başlayan ilk şirketler oldu. Her iki platform da, BlackRock'ın Securitize aracılığıyla ihraç edilen tokenleştirilmiş bir para piyasası aracı olan BUIDL fonunu entegre etti. ABD Hazine Bakanlığı, tokenleştirmenin varlık oynaklığına bir köprü sağladığını ve bunun, tokenleştirilmiş varlıkların boyutu arttıkça daha geniş finansal piyasalara sıçrayabileceği konusunda uyardı.

Tokenleştirilmiş hazineler, yabancı ülkeler tarafından doların terk edilmesi, mali harcama politikaları, likidite sorunları, faiz kararları ve jeopolitik türbülans dahil olmak üzere çeşitli ek risk faktörlerine maruz kalmaktadır. Zumo'nun kurucusu Nick Jones, yapısal şoklara karşı korumak için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Uzmanlar, geleneksel finans ve merkeziyetsiz finansın birleşmeye devam etmesiyle, sağlam risk yönetimi, öngörülen düzenleyici denetimin artırılması ve şeffaflığın bu değişkenleri azaltmada kilit rol oynayacağını belirtti.

ABD'de mali istikrar ve jeopolitik gerilimlerle ilgili endişelerin artması, yatırımcıları altın ve gayrimenkul gibi daha geniş bir tokenleştirilmiş gerçek dünya varlığı (RWA) yelpazesini alternatif değer depoları olarak keşfetmeye yöneltiyor. Tokenleştirilmiş emtiaların toplam piyasa değeri 1,5 milyar doların üzerinde ve 2022'den bu yana hızla büyüdü. Tokenleştirilmiş hazineler, kurumsal yatırımcılara sermayelerini düşük riskli, getiri sağlayan bir varlıkta değerlendirme imkanı sunarken, bu durum yatırımcılara yeterli geliri sağlamıyor. RWA destekli piyasanın bir sonraki aşaması, altın ve gayrimenkul gibi reel varlıkların tokenleştirilmesi olacak.