Tether, Kullanıcı Veri Gizliliğine Odaklanan Yeni Bir Sağlık Platformu Başlattı

Tether, kullanıcıların biyometrik verileri üzerindeki kontrolünü artırmayı hedefleyen yeni bir platform olan QVAC Health'i piyasaya sürdü. Bu platform, farklı giyilebilir cihazlar ve sağlık uygulamalarından gelen verileri tek bir yerde topluyor. Uygulama, fitness takip cihazları, beslenme uygulamaları ve diğer giyilebilir cihazlardan topladığı verileri şifrelenmiş bir panoda bir araya getiriyor. QVAC Health, çevrimdışı çalışabilen, cihaz üzerinde yapay zeka kullanan ve eşler arası model indirmeleriyle aktivite, yemek, semptom ve ilaç kayıtlarını analiz eden bir yapıya sahip. Bu sayede veriler harici sunuculara ihtiyaç duymadan işleniyor.

Uygulama, yemek fotoğraflarından kalori ve makro besin değerlerini tahmin edebilen deneysel bilgisayar görüşü araçları içeriyor. Ayrıca, bu kayıtları çeşitli giyilebilir cihazlardan gelen verilerle ilişkilendirerek aktivite, iyileşme veya uyku düzenlerindeki örüntüleri belirleyebiliyor. Tüm bu işlemler kullanıcının cihazında, yerel olarak gerçekleşiyor.

Tether CEO'su Paolo Ardoino, bu platformu 'sağlık verileri için tarafsız bir zemin' olarak tanımladı ve şirketin 'gizliliği koruyan yerel zeka' konusundaki taahhüdünü yansıttığını belirtti. Gelecekteki güncellemeler, belirli giyilebilir cihazlardan üretici API'leri veya bulut hizmetleri aracılığıyla bilgi yönlendirmeden doğrudan Bluetooth Düşük Enerji bağlantıları aracılığıyla veri okuma özelliklerini içerecek.

Platform, Tether Data'nın merkezi platformlara ihtiyaç duymadan çalışacak şekilde tasarlanan eşler arası, cihaza dayalı yapay zeka sistemleri geliştiren QVAC projesinin bir parçası. 2024 yılında 52,29 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen küresel fitness takip cihazı pazarının, 2032 yılına kadar 189,98 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Sonuç olarak, Tether'in bu adımı, kullanıcı verilerinin gizliliğini ön planda tutan bir yaklaşımı temsil ediyor. Platform, özellikle yapay zeka ve kuantum tehditlerinin artmasıyla birlikte, merkezi veri depolarının risklerini azaltma çabasının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu gelişme, kripto topluluğunda veri gizliliğine yönelik artan ilginin bir yansıması olarak da görülebilir.