Spark Token (SPK) Fiyaskosu: Binance'te Listelendikten Sonra %60'tan Fazla Değer Kaybetti

Spark'ın uzun süredir beklenen SPK token'ı, 17 Haziran'da Binance, Bybit, KuCoin ve Bitget gibi büyük borsalarda işlem görmeye başladıktan sadece birkaç saat sonra büyük bir düşüş yaşadı. Token, %60'tan fazla değer kaybederek, tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 0.1774 dolardan öğleden sonra 0.04968 dolara kadar geriledi.

SPK'nın lansman mekaniğine daha yakından bakıldığında, benzer bir model ortaya çıkıyor. Token, piyasaya büyük miktarda arzla girdi. Bu arzın çoğu, hızlı kazanç elde etmek isteyen airdrop alıcılarından kaynaklanıyordu. Airdrop'tan sonraki saatler içinde, yaklaşık 300 milyon SPK token'ı (zirvede yaklaşık 18 milyon dolar değerinde) piyasaya sürüldü.

Yaklaşık 1.7 milyar SPK'lık (toplam 10 milyar arzın yaklaşık %17'si) bir başlangıç dolaşımdaki arz ile, erken alıcıların mütevazı çıkışları bile büyük bir satış baskısı yarattı. Binance'in HODLer airdrop'u tek başına, önceki hafta BNB stake eden kullanıcılara 200 milyon token dağıttı. Bu, protokol katılımı yoluyla kazanılmayan, pasif bir ödüldü.

Bu durum, özellikle Bybit gibi daha yeni listelemelerde ince emir defterlerini bunaltarak fiyat düşüşünü %60'ın üzerine çıkardı. Ancak, sorun sadece fırsatçı yatırımcılardan daha derinlere iniyor. Spark, yaklaşık 8 milyar dolarlık bir TVL'ye ve 6.5 milyar dolarlık Sky rezervlerine sahip. Yine de proje, airdropların genellikle gerçek kullanıcılar yerine paralı sermayeyi çektiği, verim çiftçiliğine ve pasif talep teşviklerine aşırı güvenen kusurlu bir tokenomik modelden kaynaklanan benzer bir airdrop döngüsüne yakalandı.

Bu durum SPK'ya özgü değil; Arbitrum, Starknet ve LayerZero gibi projeler de lansman sonrası benzer satışlarla karşılaştı.

Sonuç olarak, SPK'nın yaşadığı düşüş, kripto para piyasasında sıkça görülen bir durumun yansıması. Airdropların ve token arzının yönetimi, projenin uzun vadeli başarısı için kritik öneme sahip. Bu tür olaylar, piyasada istikrarı sağlamak adına daha iyi token dağıtım stratejilerinin ve sürdürülebilir teşviklerin gerekliliğini vurguluyor.