Kripto Krizi Yönetimi: Geleneksel Finanstan Neden Geri Kaldık?

Kripto dünyası, hızı ve inovasyonu ile övünürken, kriz yönetimi söz konusu olduğunda geleneksel finans kadar savunmasızdır. Ancak, geleneksel finanstan farklı olarak, kripto açık düzenlemelerden, merkezi denetimden ve hatta ortak kriz protokollerinden yoksundur. Bu durum, işleri daha da kötüleştirmektedir.

Geleneksel finansta, kriz durumları genellikle iyi kurulmuş çerçeveler aracılığıyla kontrol altına alınabilirken, kriptoda, tek bir olay saatler içinde sosyal medyada yayılan panik ve hesap verebilirliğin olmaması nedeniyle adeta bir yangına dönüşebilir. Bu, bireysel projeler ve yatırımcılar için değil, aynı zamanda tüm ekosistemin istikrarı ve geleceği için de bir sorundur. Bu nedenle, kripto projelerinin krizlere karşı hazırlıklı olması gerektiği vurgulanmaktadır. Bunun için, akıllı ve uyarlanabilir protokollerle önceden plan yapmak önemlidir.

Makalede, TradFi (Geleneksel Finans) risk çerçevelerinin kriptoda neden işe yaramadığı açıklanıyor. TradFi'de kurallar, düzenleyiciler ve uzun bir kriz yönetimi modeli geçmişi bulunurken, kriptoda birleşik bir düzenleyici, standart yanıt şablonları veya kurulmuş prosedürler yoktur. Bu durum, bir şeyler ters gittiğinde kimin sorumlu olduğunu belirsiz hale getirir. Sonuç olarak, geleneksel bankacılıkta 'sınırlı bir olay' olarak kabul edilebilecek bir durum, kriptoda tam teşekküllü bir felakete dönüşme riski taşır.

Terra, FTX ve Celsius gibi olayların birer uyarı işareti olduğu belirtilerek, bu tür krizlerin piyasanın doğal ritminin bir parçası olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle, hem beklenen hem de beklenmedik durumlar için planlama yapmak, hızlı ve şeffaf bir şekilde hareket edebilmek gerekmektedir.

Makalede, FTX ve Terra'nın çöküşlerinin sadece teknik veya finansal değil, aynı zamanda iletişimsel bir kriz olduğu belirtiliyor. Bu olayların sektör için yıkıcı olmasının nedeni, zayıf risk yönetimi veya hatalı token ekonomisi değil, sessizlik ve kafa karışıklığıydı. Bu nedenle, her ciddi kripto şirketinin düzenli olarak güncellenen ve gerçekçi bir kriz oyun planına sahip olması gerektiği vurgulanıyor. Bu plan, PR, hukuk ve kullanıcı destek ekipleri arasında koordinasyonu sağlayan gerçek zamanlı bir yanıt planını, kimin, ne zaman ve hangi kanallar aracılığıyla konuşacağını belirleyen bir iletişim ağacını ve yaygın senaryolar için önceden onaylanmış mesajlaşma şablonlarını içermelidir.

Ayrıca, kriptonun 'güvensiz' olduğu söylenirken, kriz anlarında insanların kod dizilerine değil, liderlere baktığı belirtiliyor. Bu nedenle, projelerin kurucularının ve temel ekip üyelerinin görünür, güvenilir ve liderliğe hazır olmaları gerektiği vurgulanıyor. Güçlü bir kişisel marka, iş dayanıklılığının temel bir bileşenidir ve belirsiz zamanlarda müşterilere güvence sağlar. Sonuç olarak, kripto endüstrisinin riskleri ele alma biçiminde olgunlaşması gerektiği ve ciddi oyuncuları diğerlerinden ayıracak şeyin, bu kaçınılmazlıklara hazırlanmak olduğu belirtiliyor.