Güney Kore, Kripto Para Şirketlerinin Girişim Şirketi Olarak Kabul Edilmesinin Önünü Açtı

Güney Kore, kripto para şirketlerinin girişim şirketi olarak tanınmasını engelleyen yasağı kaldırıyor. Bu karar, yaklaşık on yıldır yürürlükte olan ve kripto para şirketlerinin geleneksel girişim şirketlerinin faydalandığı avantajlardan mahrum kalmasına neden olan bir uygulamayı sona erdiriyor.

Güney Kore'nin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Start-up Bakanlığı, Dijital Varlık İşletmelerini diğer yenilikçi sektörlerle uyumlu hale getirmek için Girişim İşletmeleri Yasası'nda kısmi bir değişiklik onayladı. Bu değişiklik ile birlikte, 16 Eylül'den itibaren kripto para şirketleri, geleneksel şirketlerle aynı koşullarda girişim sertifikası başvurusunda bulunabilecek.

Güney Kore, son yıllarda dijital varlıklara yönelik tutumunu yumuşattı. Kripto para birimlerinin inovasyonu teşvik etme, küresel sermayeyi çekme ve ülkenin gelecek nesil teknolojilerdeki rekabet gücünü güçlendirme potansiyeline sahip olduğuna inanıyor. Bu değişimin arkasındaki temel motivasyon, kripto paraların ülkenin inovasyon ve ekonomik büyümesine katkıda bulunma potansiyeli. Özellikle, kripto dostu bir başkanın seçilmesiyle birlikte, dijital finans reformları ve stablecoin'ler gibi yenilikleri destekleyen mevzuatlara öncelik verildi.

Bu düzenleme değişikliği, kripto şirketlerinin vergi indirimleri ve finansal destek gibi devlet teşviklerinden yararlanmasını sağlayarak, blockchain altyapısı, akıllı sözleşmeler ve siber güvenlik gibi ilgili sektörlerin büyümesini teşvik etmesi bekleniyor. Ayrıca, Güney Kore'nin 2026'ya kadar 1.3 milyar dolarlık bir pazar olması beklenen aktif bir kripto pazarı olması nedeniyle, bu adımın ülkeyi dijital varlık inovasyonu için cazip bir merkez haline getirmesi hedefleniyor. Güney Kore, kripto büyümesini teşvik ederken, yatırımcı güvenliğini de önceliklendiriyor ve spekülatif kripto ticaretiyle mücadele ediyor.

Sonuç olarak, Güney Kore'nin bu adımı, kripto para şirketlerinin büyümesini desteklerken aynı zamanda yatırımcıların korunmasını da hedefleyen dengeli bir yaklaşımın bir parçasıdır. Bu düzenleme, ülkenin dijital varlık alanında daha rekabetçi bir konuma gelmesini ve küresel ekonomide daha önemli bir rol oynamasını sağlayabilir.