GENIUS Yasası: Finansal Özgürlüğe Doğru Bir Adım mı?

Zachary Kelman'ın görüşüne göre, GENIUS Yasası, ABD'deki finansal sistemin mevcut yapısını temelden sarsabilecek bir potansiyele sahip. Yasa, bir avuç güçlü banka ve düzenleyicinin, küresel dolar takas sistemi üzerindeki hakimiyetini kırmayı hedefliyor. Bu, *finansal özgürlük* ve küresel erişim açısından önemli bir gelişme olarak görülüyor. Ancak Kelman, yasanın kripto para birimleri için bir 'panzehir' olmadığını ve 'kripto kabusunun' sonunu getirebileceğini belirtiyor.

Kelman, kripto dünyasının hem 'kripto rüyası' hem de 'kripto kabusu' olmak üzere iki farklı senaryosuna dikkat çekiyor. Kripto rüyası, kripto paraların, özellikle Bitcoin'in, finansal erişimi olmayan kesimler için daha iyi bir para birimi haline gelmesiyle ilgiliydi. Kripto kabusu ise, Bitcoin ve blok zincirlerinin, kara para aklamayı önlemek için yeniden yapılandırılması ve bunun sonucunda finansal özgürlüğün sona ermesiydi. Kelman, GENIUS Yasası'nın, ABD'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımların ardından, doların gücünün sınırlarını ortaya koyduğunu ve bu durumun, dolar takas sisteminin bazı bankaların tekelinde kalmasına karşı bir tepki doğurduğunu savunuyor.

Yasa, stabilcoin'lerin (stablecoin) kullanımını teşvik ederek, doların küresel etkisini güçlendirmeyi amaçlıyor. Kelman, bu durumun, *finansal emperyalizme* karşı bir duruş olduğunu ve yaptırımların artık eskisi kadar etkili olmadığını gösterdiğini belirtiyor. Yasanın, kripto para birimlerine daha fazla erişim sağlayabileceği ve 'kripto kabusunun' sonunu getirebileceği düşünülüyor. Ancak, bu durumun, gelecek seçimlere kadar devam edip etmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.