Fortune 500 Şirketlerinden Blockchain Hamlesi: Kripto Dünyasında Yeni Bir Çağ Başlıyor

Coinbase'in 2025 Kripto Durumu raporu, kripto para piyasasında önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Rapora göre, Fortune 500 şirketlerinin %60'ı aktif olarak blockchain projeleri üzerinde çalışıyor. Bu durum, blockchain teknolojisinin artık marjinal bir deney olmaktan çıkıp kurumsal stratejilerin merkezine yerleştiğini gösteriyor.

Rapor ayrıca, kripto para ETF'lerinin ve stablecoin'lerin büyümesine dikkat çekiyor. Özellikle stablecoin'lerin arzı, geçen yıl %54 artış gösterdi. Bu artışın başlıca nedenleri arasında, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) ve kurumlar arasında daha hızlı ve daha ucuz işlem çözümlerine olan talep yer alıyor. Kripto para ETF'lerine olan ilgi de artıyor; ABD'li kripto yatırımcılarının %39'u şu anda ETF'lere sahipken, bu oran geçen yıl %37 idi. Bu alanda İtalya %47 ile başı çekerken, İngiltere (%41), Singapur (%40), Avustralya (%38) ve Fransa (%32) gibi ülkeler de önemli ölçüde benimseme gösteriyor.

Memecoin'ler ise yeni yatırımcıların piyasaya girişinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Gemini'nin verilerine göre, ABD'deki kullanıcıların %31'i hem geleneksel kripto paralara hem de memecoin'lere sahip ve başlangıçta sadece memecoin'lerle başlamış. Benzer eğilimler İngiltere (%28), Avustralya (%30) ve diğer ülkelerde de görülüyor. Kripto para sahipliğinin 2025'te %18'den %24'e yükselmesi bekleniyor; İngiltere'de en büyük büyüme kaydedilirken, ABD %21'e, Singapur %28'e ve Fransa %21'e ulaştı.

Raporun bir diğer önemli bulgusu, kurumsal yatırımcıların kripto para piyasalarına olan ilgisinin artması. Anket yapılan kurumsal yatırımcıların %80'inden fazlası, 2025 sonuna kadar kripto para pozisyonlarını artırmayı bekliyor. Sonuç olarak, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için kripto para piyasası büyümeye devam ediyor ve blockchain teknolojisi giderek daha fazla benimseniyor.

Sonuç olarak, Coinbase raporu, kripto para ekosisteminin kurumsallaşma ve benimsenme yolunda önemli adımlar attığını gösteriyor. Ancak, sektörün tam potansiyeline ulaşması için net düzenleyici çerçevelere ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.