Ethereum Yatırım Ürünleri Rekor Seviyede Giriş Kaydederken, Bitcoin'de Çıkışlar Görüldü

Kripto para piyasalarında önemli gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. CoinShares verilerine göre, küresel kripto yatırım fonları geçtiğimiz hafta 286 milyon dolarlık net giriş kaydetti. Bu girişlerin önemli bir bölümünü ise Ethereum tabanlı ürünler oluşturdu. Özellikle, Ethereum yatırım ürünleri, Aralık 2024'ten bu yana en güçlü haftalık performansını sergileyerek 321 milyon dolarlık bir giriş yaptı.

Bu durum, dijital varlık ürünlerine olan ilginin devam ettiğini ve Ethereum'a yönelik güvenin arttığını gösteriyor. Bu girişlerin büyük bir kısmı, ABD'deki spot ETH ETF'lerinden geldi ve 285.8 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu, Ethereum ürünlerinin üst üste altıncı haftasında da kazanç elde ettiği anlamına geliyor. Öte yandan, piyasadaki genel belirsizliğe rağmen, yatırımcılar Ethereum'a yatırım yapmaya devam etti.

Ancak, Bitcoin cephesinde durum farklıydı. Bitcoin tabanlı yatırım fonları, ABD tarifelerindeki belirsizlik nedeniyle çıkışlar yaşadı. BlackRock'ın IBIT'i, 34 işlem gününün ardından ilk kez net çıkış kaydetti. Geçtiğimiz hafta, Bitcoin ile ilgili fonlar 8 milyon dolar kaybetti ve bu kayıpların çoğu ABD merkezli spot ETF'lerden kaynaklandı. Bu durum, piyasada yaşanan belirsizliğin Bitcoin üzerindeki etkisini gösteriyor.

Diğer varlıklar da benzer bir performans sergiledi. XRP ile ilgili fonlar, üst üste ikinci haftada da çıkış yaşadı ve toplamda 28.2 milyon dolarlık bir kayıp oldu. Bölgesel olarak, Amerika Birleşik Devletleri 199 milyon dolar ile en büyük katkıyı sağlarken, Hong Kong, Nisan 2024'ten bu yana en güçlü girişini yaparak 54.8 milyon dolar ekledi. Almanya ve Avustralya sırasıyla 42.9 milyon dolar ve 21.5 milyon dolar kaydederken, İsviçre'de 32.8 milyon dolarlık bir çıkış görüldü. Bu gelişmeler, kripto para piyasalarındaki yatırımcı duyarlılığının ve piyasa dinamiklerinin nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor.

Sonuç olarak, Ethereum'a olan ilginin artması ve Bitcoin'de yaşanan çıkışlar, kripto para piyasasının farklı dinamiklerini yansıtıyor. Bu durum, yatırımcıların risk toleranslarını ve piyasa beklentilerini değerlendirmeleri açısından önemli bir gösterge olabilir.