EstateX Kurucusu Bart de Bruijn'den Tokenleştirilmiş Gayrimenkulün Geleceği

EstateX'in kurucusu Bart de Bruijn, tokenleştirilmiş gayrimenkul alanında yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. De Bruijn, platformunun perakende yatırımcılar için gayrimenkul sahipliğini açığa çıkarmak için tokenizasyon ve akıllı sözleşmeler kullandığını belirtiyor. Hızla büyüyen bir kullanıcı topluluğu ve presale fonlamasıyla platform, Microsoft ve GDA Capital gibi önemli kuruluşların ilgisini çekmeyi başarmış.

De Bruijn, tokenleştirilmiş gayrimenkulün, yatırımcılara kontrol ve şeffaflık sunduğunu vurguluyor. Yatırımcılar, geleneksel REIT'lerdeki gibi belirsiz havuzlara yatırım yapmak yerine, gerçek bir mülkün payını alabiliyor ve bunu takip edebiliyorlar. EstateX, 'pasif' gayrimenkul yatırımını 2025 için yeniden tanımlıyor ve kullanıcıların telefonlarından birkaç dokunuşla gayrimenkule yatırım yapmalarını, günlük kira geliri elde etmelerini ve istedikleri zaman alım satım yapmalarını sağlıyor.

Platform, çeşitlendirme ve likidite konularında da rekabet avantajı sunuyor. Yatırımcılar, farklı ülkelerde, farklı türlerde ve gelir stratejilerinde gayrimenkul parçalarına sahip olabiliyorlar. Likidite, kullanıcıların tokenlerini 7/24 alıp satabilecekleri ikincil piyasa PropXChange aracılığıyla yönetiliyor. De Bruijn, $500'lık bir yatırımla bile günlük gelir elde edilebileceğini ve platformun ilk projesinin yıllık %10-12'ye kadar getiri sunduğunu belirtiyor.

Tokenleştirilmiş gayrimenkule yatırım yapmanın riskleri arasında, piyasa riski ve teknoloji adaptasyonu yer alıyor. EstateX, yatırımcıların yasal haklara sahip olduğu, şeffaf performans verilerine erişebildiği ve bazı durumlarda önemli kararlar hakkında oy kullanabildiği bir yapı sunuyor. PropXChange aracılığıyla 7/24 likidite sağlanırken, platformun AB ve ABD düzenlemelerine uygun olarak inşa edildiği belirtiliyor.

En büyük talep, kısa süreli kiralamalar ve resort tarzı mülklerden geliyor. De Bruijn, tokenizasyonun hızlı bir şekilde geliştiğini ve daha fazla insanın bu düzeyde şeffaflık, likidite ve kontrole alışmasıyla tokenleştirilmiş gayrimenkulün tercih edilen yol haline gelebileceğini öngörüyor.