BETA

Dijital Kimlik Sistemleri ve Erişim Sorunları: Kapsayıcı Bir Gelecek Mümkün mü?

Holonym Foundation kurucu ortağı Nanak Nihal Singh Khalsa, dijital kimlik sistemlerinin erişilebilirlik ve kapsayıcılık ilkelerini nasıl benimsemesi gerektiğini ve günümüzdeki yaklaşımların potansiyel tehlikelerini değerlendiriyor.

Günümüzdeki dijital kimlik sistemlerinin, erişilebilirlik ve kapsayıcılık ilkelerine yeterince odaklanmadığına dikkat çeken bir makale, bu sistemlerin potansiyel olarak insanları dijital dışlanmaya sürükleyebileceğini savunuyor. Makalede, dijital çağda kimlik kavramının önemine vurgu yapılırken, mevcut sistemlerin akıllı telefon ve internet erişimi gibi temel araçlara bağımlılığı nedeniyle dünya nüfusunun büyük bir bölümünü dışladığı belirtiliyor.

Yaklaşık 2.7 milyar insanın akıllı telefona sahip olmadığı, 2.6 milyar insanın ise internete erişemediği göz önüne alındığında, bu sistemlerin evrensel bir kimlik çözümü sunmaktan uzak olduğu ifade ediliyor. Makalede, bu durumun dijital bir distopyaya yol açabileceği uyarısı yapılarak, erişilebilirliği ve gizliliği ön planda tutan, gözetimi sınırlayan ve insan haklarını koruyan yeni kimlik mimarilerine ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.

Yazar, çevrimdışı onaylar (QR kodları, NFC kartları) ve eşler arası imzalı kimlik bilgileri gibi teknolojilerin, internet veya sürekli güç kaynağına ihtiyaç duymadan kimlik doğrulama imkanı sağlayarak daha kapsayıcı bir dijital kimlik sistemine doğru atılabilecek adımlar olduğunu belirtiyor. Mevcut sistemlerin, dehumanizasyon, sömürü ve erişilemezlik gibi sorunları tekrar ettiği ifade edilirken, biyometrik sistemlerin güvenlik ve veri ticarileşmesi endişeleri yarattığına dikkat çekiliyor. Blockchain tabanlı sistemlerin ise gizlilik riskleri taşıdığı ve deneyimsiz kullanıcıları istismara açık hale getirebileceği belirtiliyor.

Makaleda, kripto para dünyasının daha fazla mühendis ve yatırımcıya odaklanmak yerine, devletsiz, kayıtsız ve bağlantısız bireylere hizmet edecek altyapılar geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor. İdeal olan, kripto paraların daha zorlu koşullarda, örneğin mülteci kampları veya savaş bölgelerinde çalışabilmesi. Bu sayede kripto, değerini dünyaya kanıtlayabileceği ifade ediliyor.

Sonuç olarak, makale, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dijital kimlik altyapısı inşa etme zamanının geldiğini, aksi takdirde geçmişteki hataların tekrarlanabileceğini veya kimliğin dezavantajlı gruplara karşı bir silah olarak kullanılacağı bir distopyaya yol açılabileceğini savunuyor.

(!) Bu haber yatırım tavsiyesi içermez. Kripto para yatırımlarınızda dikkatli olmalı ve profesyonel tavsiye almalısınız.

Paylaşın