DeFi'da Yeni Bir Dönem: İzin Gerektirmeyen Kısaltma ve Birleşik Likidite

LIKWID'in kurucusu Sky'ın makalesine göre, DeFi'deki son inovasyon dalgası, özellikle izin gerektirmeyen borç verme protokolleri üzerine yoğunlaştı. Ancak, bu protokollerin çoğu, eski bir model olan teminatlı kredi modeline dayanıyordu ve bu da oracles'lar üzerinden offchain fiyatlarına bağımlılığı beraberinde getiriyordu. Bu durum, DeFi'yi uzun kuyruklu token'lar için ölçeklenemez hale getiren bir tekil arıza noktası oluşturuyordu.

Makale, bu soruna bir çözüm olarak birleşik likidite kavramını sunuyor. Bu yaklaşım, takas ve borç verme altyapısını tek bir havuzda birleştirerek, uzun kuyruklu varlıkların da aynı kaldıraç mekanizmalarına erişmesini sağlıyor. Bu sayede, oracle'lara ihtiyaç duymayan, gerçek anlamda izin gerektirmeyen bir marj ve borç verme piyasası oluşturulabileceği savunuluyor. Bu durum, kısaltma (shorting) işlemlerinin de önünü açarak, kripto piyasasının manipulasyonlara karşı daha dirençli hale gelmesini sağlayabilir.

Sky, geleneksel kaldıraçlı alım satım platformlarının listeleme onayları, düzenlenmiş piyasalar ve merkezi beslemelere bağımlı olduğunu belirtiyor. Bu durumun, uzun kuyruklu token'ların listelenmesini ve kısaltma pozisyonlarının alınmasını engellediğini ifade ediyor. Bunun yerine, birleşik likidite, geliştiricilere token'ları tek tek listeleme zorunluluğunu ortadan kaldırırken, kullanıcılara ilk günden itibaren likidite ile herhangi bir token'ı kısaltma imkanı sunuyor.

Yazar, izin gerektirmeyen kısaltmanın, kripto piyasasının sağlıklı ve ölçeklenebilir hale gelmesi için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor. Bunun, DeFi'nin sadece emisyon oyunlarından ziyade, verimli finansal altyapı rolünü yeniden kazanmasını sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca, yazar, bu yeniliğin, DeFi için yeni bir büyüme stratejisi olmasının yanı sıra, piyasadaki durağanlığa karşı gecikmiş bir çözüm sunduğunu ifade ediyor.