DeFi Dünyasında Yeni Bir Yaklaşım: Koda Gömülü Uyum

Raks Sondhi tarafından kaleme alınan makalede, merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarının karşı karşıya olduğu temel zorluklar ve bu zorluklara yönelik potansiyel çözümler ele alınıyor. Geleneksel finansal sistemler için tasarlanan düzenlemelerin, DeFi'nin dinamik ve hızlı evrilen yapısına uyum sağlamakta yetersiz kaldığı vurgulanıyor. Makalede, DeFi platformlarındaki 60 milyar doların üzerinde kilitli kripto varlığına rağmen, birçok yargı alanında merkeziyetsiz otonom organizasyonların (DAO) net bir tanımının olmaması gibi sorunlara dikkat çekiliyor. Bu durumun, inovasyonu yavaşlattığı ve düzenleyici kurumların itibarını zedelediği belirtiliyor.

Sondhi, ABD düzenleyicilerinin DeFi protokollerini mevcut menkul kıymetler yasaları kapsamında hedef almaya başlamasına rağmen, mahkemelerin otonom yazılımların sorumluluğunu belirlemekte zorlandığını belirtiyor. Bu zorluklara karşı küresel düzeyde, Avrupa Birliği'ndeki MiCA düzenlemesi gibi yeni düzenleme yaklaşımları deneniyor. Ancak, bu çabaların sınırlı kaldığı ve geriye dönük uygulamalara ağırlık verilmesinin, geliştiriciler arasında bir çekince yarattığı ifade ediliyor. Çözüm olarak, politikaların doğrudan kodun içine gömülmesini öneriyor. Sondhi, DeFi protokollerinin altyapısına düzenleyici mantığın entegre edilmesi gerektiğini savunuyor. Bu yaklaşımın, yasal netliği artırarak DeFi'yi riskten arındırabileceği ve hem yatırımcıların hem de kullanıcıların ilgisini çekebileceği belirtiliyor. Geliştiriciler için ise, düzenleyici rejimlerin uyarlanabilirliğini artırarak, kod tabanlarını gerçek zamanlı olarak değiştirebilmelerini sağlayacağı ifade ediliyor.

Makalede ayrıca, koda gömülü uyumun potansiyel risklerine de değiniliyor. Kodun istismar edilebilme riski ve uyumluluk modüllerinin arızalanması veya güncelliğini yitirmesi durumunda yaşanabilecekler üzerinde duruluyor. Yönetişim, güvenlik ve yükseltilebilirliğin önemine vurgu yapılırken, demokratik denetimin blockchain teknolojisinin temelini oluşturduğu belirtiliyor. Sonuç olarak, DeFi ve hukuk arasındaki kesişimin yeniden düşünülmesi veya düzenlemeler ile izinsiz inovasyon arasındaki uçurumun genişlemesine izin verilmesi arasında bir seçim yapılması gerektiği vurgulanıyor.