BSV Yatırımcıları, Binance'in Delist Kararının 13 Milyar Dolarlık Zarara Yol Açtığı İddiasıyla İngiliz Mahkemesine Başvurdu

Bitcoin SV (BSV) yatırımcıları, Binance'in 2019'da BSV'yi delist etmesinin, BSV'nin değerinde potansiyel bir artışı engellediğini savunarak, İngiltere Temyiz Mahkemesi'nde dava açtı. Davada, 13 milyar doları aşan bir tazminat talebi var. Yatırımcılar, delist kararının BSV'nin üst sıralarda yer alan bir kripto para olma potansiyelini yok ettiğini iddia ediyor.

Davacıları temsil eden John Wardell KC, delist kararının BSV'nin değerinde kalıcı bir düşüşe neden olduğunu ve Bitcoin gibi rakipleriyle birlikte büyüme yeteneğini kestiğini belirtti. Wardell, delist kararı olmasaydı BSV'nin 2022'ye kadar Bitcoin ile aynı seviyeye yükseleceğini savundu. Bu varsayım, çok milyar dolarlık tazminat talebinin temelini oluşturuyor. Daha önce Rekabet Temyiz Mahkemesi, bu iddiayı reddetmişti.

Mahkeme, çoğu BSV sahibinin delist kararından haberdar olduğunu ve tokenlerini alternatiflerle değiştirme fırsatına sahip olduğunu belirtti. Ancak, dava henüz tamamen reddedilmedi. Yatırımcılar, Binance ve diğer üç borsayı, BSV'nin rekabet karşıtı bir şekilde kaldırılmasını koordine etmekle suçluyor. Davanın başarılı olması, İngiltere'de rekabet yasasına dayalı ilk toplu kripto para davası olacak.

Dava, kripto para borsalarının fiyat performansı ve kamu erişimi üzerinde orantısız bir etkiye sahip olup olmadığı sorularını gündeme getiriyor. Davanın yeniden canlanması, BSV'nin fiyatını kısa süreliğine %15 artırdı. Ancak daha sonra 42 dolar seviyesinde istikrara kavuştu.

Binance'in 2019'daki delist kararı, BSV'nin kurucusuna yönelik eleştirilerin ardından gelmişti. Diğer borsalar da bu hamleyi takip etti, bu da tokeni büyük platformlardan izole etti. Davanın U.S. senatörlerinin Binance'e yönelik artan incelemesiyle aynı zamana denk gelmesi dikkat çekici. Senatörler, Binance yöneticileri ile federal yetkililer arasındaki görüşmeler hakkında açıklama talep etti. Bu, Binance'in 2023'teki suçunu kabul etmesi ve mali usulsüzlükler nedeniyle anlaşmaya varmasının ardından geldi. Yasama organları, borsadaki kilit isimlerin, uyumluluk yükümlülüklerini hafifletmek için siyasi bağlantılardan yararlanabileceği endişesini dile getirdi.