Bitcoin'in Kamuya Açık Defteri ve Federal Rezerv'in Şeffaflık Farkı

Bitcoin, ilk gününden itibaren kamuya açık bir deftere sahipken, Federal Rezerv ise 100 yıldan uzun süredir küresel etkiye sahip olmasına rağmen tam bir denetimden geçmedi. Bu durum, iki sistem arasındaki şeffaflık farkını gözler önüne seriyor. Bitcoin, 2009'dan beri 900.000'den fazla blok ve 1.2 milyar işlem kaydetti ve bu kayıt, herkes tarafından erişilebilir ve denetlenebilir durumda. Bu durum, Bitcoin'in "güvenme, doğrula" prensibini uygulamasının bir sonucu. Her bir Bitcoin birimi, oluşturulduğu bloktan itibaren takip edilebiliyor ve 21 milyonluk arz sınırı, bu şeffaflık sayesinde sağlanıyor.

Federal Rezerv ise, acil durum kredileri, döviz takas hatları ve özel bankalarla olan ilişkileri gibi önemli operasyonlarını dış denetimden uzak tutuyor. 2008'deki finansal krizde 29 trilyon dolarlık destek sağlayan Fed'in bu müdahaleleri, yıllar sonra kamuoyuna açıklanabildi. Bu durum, doların yönetimine duyulan güveni azaltırken, BRICS ülkeleri ve 130'dan fazla merkez bankasının dijital para birimlerini incelemesine yol açtı.

Bitcoin'in şeffaflığı, düzenleyicilerin yasa dışı fonları takip etmesini sağlarken, Fed'in gizliliği eleştirilere neden oluyor. Bu durum, piyasaları, düzenlemeleri ve kamu hesap verebilirliğini etkiliyor. Bitcoin'in açık defteri, düzenleyicilerin suç faaliyetlerini izlemesine yardımcı olurken, Fed'in müdahaleleri genellikle daha az şeffaf kalıyor.

Sonuç olarak, Bitcoin'in açık ve denetlenebilir yapısı ile Fed'in kapalı ve seçici şeffaflığı arasındaki zıtlık, finansal sistemlerde şeffaflık ve güvenilirlik arasındaki farkı gözler önüne seriyor ve alternatif finansal sistemlere olan ilgiyi artırıyor.