BETA

Bitcoin’den Ethereum’un Dönüşümüne: Proof of Work ve Proof of Stake’in Temelleri

Bitcoin’in ortaya çıkışından Ethereum’un önemli yükseltmesine kadar, Proof of Work ve Proof of Stake, kamu blok zincirlerinin konsensusa nasıl ulaştığını şekillendiriyor.

Kripto para dünyası, merkeziyetsizliğin iki temel direği olan Proof of Work (PoW) ve Proof of Stake (PoS) ile şekilleniyor. Bitcoin’in 2008’deki doğuşu, kriptografi, dağıtık sistemler teorisi ve oyun teorisi teşviklerini bir araya getirerek merkezi olmayan konsensüsün temellerini attı. PoW, işlem doğrulamayı enerji tüketimine bağlayarak, sahte harcama sorununu çözdü. İlk dönemlerde Peercoin ve NXT gibi projeler, doğrulama gücünü varlık sahipliği ile hizalamayı önerdi. Ethereum 2.0’ın 2015’teki yol haritası, PoS konseptini popülerleştirdi ve 2022’de "Merge" ile PoW’dan PoS’a geçiş gerçekleştirildi.

Her iki sistem de tutarlılık, canlılık, Sybil direnci ve ekonomik kesinlik gibi temel özellikleri sağlamayı hedefler. PoW, blok üretimini elektrik enerjisine bağlarken, PoS bunu kilitlenmiş sermayeye bağlar. PoW’da madenciler, SHA-256 gibi hash fonksiyonları aracılığıyla zorlu bulmacaları çözmeye çalışırken, PoS sistemleri rastgele seçimi doğrulanabilir rastgele fonksiyonlar (VRF’ler) ile gerçekleştirir. Blok oluşturma süreci, madencilerin veya doğrulayıcıların işlemleri toplaması, blok önermesi, lider belirlemesi, blok yayılımı ve kesinlik aşamalarından oluşur. Ekonomik teşvik yapıları, PoW’da madenci ödülleri ve işlem ücretleri ile, PoS’ta ise staking ödülleri ve işlem ücretleri ile sağlanır. PoS, doğrulayıcıların hatalı davranışları için slashing (ceza kesme) mekanizmasını kullanırken, PoW’da bu durum dış maliyetlerle dengelenir.

Ağ güvenliği, PoW’da hash oranının %50’sinden fazlasını kontrol etmeyi gerektirirken, PoS’ta %33 oranında hisseye sahip olmak finaliteyi durdurabilir. Her iki sistem de rasyonel aktörlerin getirilerini maksimize etme prensibine dayanır. PoW’da madenciler, sürekli maliyetler nedeniyle satış baskısı yaratırken, PoS’ta doğrulayıcıların sermayeleri protokolde kilitlenir. Donanım mimarileri, PoW’da ASIC’ler (uygulama özel entegre devreler) kullanırken, PoS’ta tüketici sınıfı CPU’lar veya hafif sunucular kullanılır. Topluluk ve yönetişim bağlamında, PoS doğrulayıcılarının yerel varlıklara olan ilgisi, token fiyat performansıyla doğrudan bağlantılıdır.

Büyük ağlardaki uygulamalar açısından, Bitcoin SHA-256 PoW ile değişmezliğini korurken, Ethereum "Merge" sonrası PoS’a geçiş yaparak enerji tüketimini önemli ölçüde azalttı. Cardano (Ouroboros), Solana ve Monero gibi diğer önemli zincirler de farklı konsensüs mekanizmaları kullanır. Geliştirici araçları ve operasyonel uygulamalar, izleme ve telemetri, istemci çeşitliliği ve anahtar yönetimi gibi alanlarda gelişir. Yaşam döngüsü ekonomisi, PoW’da yüksek başlangıç maliyetleri ve işletme giderleri, PoS’ta ise sermaye maliyeti ve likidite kilidi ile karakterizedir.

Sonuç olarak, hibrit modeller ve donanım geliştirme, konsensüs alanında yeni trendler yaratmaktadır. Kadena, Decred ve Casper-FBC gibi projeler, PoW ve PoS’un farklı özelliklerini birleştirirken, donanım alanındaki gelişmeler de daha verimli ve güvenli konsensüs mekanizmalarına yol açmaktadır.

(!) Bu haber yatırım tavsiyesi içermez. Kripto para yatırımlarınızda dikkatli olmalı ve profesyonel tavsiye almalısınız.

Paylaşın