Bitcoin-Altın Oranı Yarı Yarıya Azaldı: 2025'te Altının Yükselişi

Bitcoin-altın oranı, bir Bitcoin'i satın almak için gereken altın miktarını gösterir ve Aralık 2024'te 40 ons seviyesindeyken, 2025'in son çeyreğinde 20 ons seviyesine gerileyerek %50'ye yakın bir düşüş gösterdi. Bu durum, Bitcoin talebindeki bir çöküşten ziyade, 2025'in kendine özgü makroekonomik koşullarından kaynaklandı. Bu dönemde altının performansı, kripto varlıklara göre daha iyi bir performans sergiledi.

Önemli Çıkarımlar:

• Bitcoin-altın oranı, Aralık 2024 ile 2025'in 4. çeyreği arasında 40'tan 20 ons'a geriledi.
• Merkez bankaları Ekim ayına kadar 254 ton altın satın alırken, küresel altın ETF'lerindeki holdingler 2025'in ilk yarısında 397 ton arttı.
• Spot ETF'lerin yönetimi altındaki varlıklar (AUM), 152 milyar dolardan 112 milyar dolara gerilerken, uzun vadeli yatırımcılar (LTH) 500.000'den fazla Bitcoin sattı.

Altının 2025'te Değerli Bir Varlık Olarak Öne Çıkması
Altın, 2025'te %63'lük bir YTD (yıl başından bugüne) kazanç sağlayarak ve ons başına 4.000 doların üzerine çıkarak küresel ölçekte öne çıktı. ABD faiz oranları yılın büyük bir bölümünde kısıtlayıcı seviyelerde kalmasına rağmen altın yükseldi. Merkez bankaları bu harekette kilit rol oynadı. Küresel resmi sektör alımları Ekim ayına kadar toplam 254 tona ulaştı. Küresel altın ETF'lerindeki holdingler 2025'in ilk yarısında 397 ton artarak Kasım ayına kadar rekor seviye olan 3.932 tona ulaştı.

Bitcoin'in Altına Göre Geri Kalması
Bitcoin, 2025'te spot BTC ETF'lerine olan talep sayesinde iyi getiriler sağladı ve altı haneli rakamlara ulaştı. Ancak, yılın ikinci yarısında zayıflayan talep koşulları nedeniyle altın karşısında daha kötü performans gösterdi. Spot Bitcoin ETF'leri Ocak ayında 120 milyar dolardan Temmuz 2025'e kadar 152 milyar dolara ulaşan bir AUM ile güçlü bir ivme yakaladı. Daha sonraki beş ay içinde AUM, fiyat düşüşleri ve yeni sermaye oluşumundaki yavaşlama nedeniyle istikrarlı bir şekilde 112 milyar dolar civarına geriledi.

Sonuç
Bu durum, Bitcoin'in uzun vadeli tezinde yapısal bir bozulmadan ziyade, döngüsel bir yeniden fiyatlandırmayı yansıtıyor.