Bitcoin, 1970'lerdeki Altına Benziyor: Stagflasyon Ortamında Değer Kazanabilir

Ekonomik çalkantıların yaşandığı bir dönemde, genellikle 'dijital altın' olarak anılan Bitcoin, 1970'lerdeki stagflasyon koşullarında altının gösterdiği direnci yansıtıyor. Gümrük tarifeleri ve enflasyon, geleneksel piyasaları zayıflatabilirken, Bitcoin risk ayarlı bir yatırım aracı olarak güçleniyor. Enflasyonun geleneksel varlıklarda değer kayıplarına yol açmasıyla, yatırımcılar alternatif arayışlarına giriyor. Grayscale Research, Bitcoin'in son dönemdeki davranışları ile 1970'lerdeki altının yükselişi arasında çarpıcı bir paralellik kuruyor.

O dönemde ABD ekonomisi yüksek enflasyon, yavaş büyüme ve geleneksel piyasalarda zayıf getirilerle karşı karşıyaydı. Grayscale Research, yaklaşan dönemde devam eden enflasyonist baskıların Bitcoin ve altın gibi kıt emtialar için faydalı olabileceğine işaret ediyor. 1970'lerdeki altın gibi, Bitcoin de artık hızlı bir şekilde gelişen bir piyasa yapısına sahip.

Beyaz Saray'dan 2 Nisan'da yapılan tarife duyurusu piyasada hızlı bir tepkiye neden oldu. Hemen hemen her varlık sınıfı baskı altında kaldı. 8 Nisan'a gelindiğinde, S&P 500 yaklaşık %12 düşmüştü. Ancak Bitcoin, beklenenden daha iyi dayanarak sadece %10 geriledi. Bu durum, Bitcoin'in hisse senetlerine göre üç kat daha fazla oynak olmasına rağmen gerçekleşti.

Grayscale, bu durumun, Bitcoin'in risk ayarlı performansının hisse senetlerini geride bıraktığını gösterdiğini belirtiyor. Bu nedenle, gümrük tarifeleri gibi ticaret gerilimleri, geleneksel piyasaları olumsuz etkilerken, zamanla Bitcoin'i yukarı taşıyabilir. Ticaret görüşmeleri tıkanır ve tarifeler derinleşirse, ABD Doları daha da zarar görebilir. Zaten aşırı değerli olan Dolar'ın küresel hakimiyeti azalabilir.

Grayscale'e göre, bu durum 1970'lerdeki altına benzer şekilde Bitcoin'in de faydasına olabilir. Stagflasyonun başlaması, dijital varlıklar için bir dönüm noktası olabilir.