Arthur Hayes: ABD Hazinesi'nin Borç Piyasasına Bağımlılığı ve Stablecoinlerin Rolü
Eski BitMEX CEO'su Arthur Hayes, ABD Hazinesi'nin borç piyasalarına artan bağımlılığının yapısal sınırlara ulaşabileceği konusunda uyardı. Hayes'e göre stablecoinler, yeni bir likidite kanalı olarak kritik bir rol oynayabilir.
Eski BitMEX CEO'su Arthur Hayes, ABD Hazinesi'nin artan borçlanma ihtiyacının, faiz oranlarını yükseltmeden yeni çözümler gerektireceğini belirtti. Hayes, 3 Temmuz tarihli bir yazısında, Hazine'nin trilyonlarca dolarlık tahvili satmak için yeni yollar bulması gerektiğini savundu. Ona göre, stablecoinler ve Bitcoin (BTC) bu çabada önemli bir rol oynayabilir.
Hayes'e göre, Hazine Sekreteri Scott Bessent, piyasaları sakin tutarken ABD borcuna alıcı bulma gibi zorlu bir görevle karşı karşıya. Bessent, yeni açıkların karşılanması ve vadesi gelen borcun yeniden finanse edilmesi için bu yıl 5 trilyon dolardan fazla tahvil satmak zorunda. Bu durum, 10 yıllık getiri oranını %5'in altında tutma baskısı yaratıyor. Daha önce oranları düşük tutmak için tahvil satın alan Federal Rezerv (Fed), şu anda enflasyonu kontrol etmeye çalışıyor ve bu nedenle piyasaya eskisi kadar kolay müdahale edemiyor. Bu durum, Hazine'yi tahvil piyasasını desteklemek için başka yollar aramaya itiyor. Hayes, bu durumun Bessent'i, büyük ABD bankaları ve nihayetinde stablecoin sektörü olmak üzere alternatif alıcılar aramaya yönelttiğini belirtiyor.
Hayes'e göre çözüm, banka mevduatlarını stablecoinlere dönüştürmekte yatıyor. JP Morgan'ın Coinbase'in Base ağında çalışacak olan JPMD token'ını, bu konuda önemli bir dönüm noktası olarak vurguluyor. Hayes, bankalar müşteri mevduatlarını tokenleştirilmiş dolarlara kaydırdığında, uyumluluk ve operasyonları otomatikleştirerek maliyetleri düşürebileceklerini ve potansiyel olarak yılda 20 milyar dolar tasarruf sağlayabileceklerini ifade ediyor. Daha sonra bu mevduatları Hazine bonolarına (T-bill) yatırabilirler. Düşük faiz oranı riski taşıyan ve Fed Fonları oranına yakın getiri sağlayan T-bill'ler, bankalar için cazip bir getiri sunuyor. Hayes, tokenleştirilmiş mevduatların 6,8 trilyon dolarlık T-bill talebini ortaya çıkarabileceğini tahmin ediyor. Ayrıca, Cumhuriyetçilerin Fed'in rezervler üzerindeki faiz ödemelerini sona erdirme önerisine de dikkat çekiyor. Bu durum, bankaları 3,3 trilyon dolara kadar atıl fonlarını Hazine'ye yeniden yönlendirmeye zorlayabilir.
Hayes, bu gelişmeleri gizli bir niceliksel genişleme (QE) olarak görüyor. Fed'in para basması yerine, likidite artık özel bankacılık sektöründen stablecoin ihraç ederek ve T-bill satın alarak gelecek. Bu da dolar arzını artıracak ve getirileri baskılayacak. Kripto yatırımcıları için Hayes, bunun likidite arttığında ve reel getiriler düştüğünde gelişme eğiliminde olan Bitcoin gibi riskli varlıkları destekleyeceğini söylüyor. Hayes, Hazine'nin borç tavanı artışından sonra nakit hesabını çok hızlı doldurması durumunda likiditede kısa süreli bir geri çekilme olabileceği konusunda uyarıyor, ancak yine de yükseliş eğilimini koruyor. Ona göre, stablecoinler sadece ödeme araçları değil. Aynı zamanda bankacılık, borç piyasaları ve dijital varlıkları birbirine bağlayan daha büyük bir makro stratejinin parçası.
Sonuç olarak, Hayes, ABD Hazinesi'nin artan borçlanma ihtiyacını karşılamak için stablecoinlerin ve bankaların tokenleştirilmiş mevduatlarının önemli bir rol oynayabileceğini savunuyor. Bu durumun, kripto para piyasaları için de olumlu etkileri olabileceğini belirtiyor.
(!) Bu haber yatırım tavsiyesi içermez. Kripto para yatırımlarınızda dikkatli olmalı ve profesyonel tavsiye almalısınız.