Arbitrum'da Oy Satın Alma Skandalı: DAO Yönetişim Modeli Tehlikede

Arbitrum ekosisteminde yaşanan son oy satın alma vakası, merkeziyetsiz otonom organizasyonların (DAO) yönetişim modellerinin güvenilirliği üzerine ciddi endişeler yarattı. 8 Nisan'da meydana gelen olayda, bir kişi 5 ETH karşılığında yaklaşık 19.3 milyon Arbitrum (ARB) oy gücü satın aldı. Bu durum, DAO'ların başlangıçta vaat ettiği merkeziyetsizlik ve özgürlük ideallerinden uzaklaşma riski taşıdığını gösteriyor.

Olayda, hitmonlee.eth adlı bir kullanıcı, LobbyFi platformunu kullanarak 5 ETH (yaklaşık 10.000 dolar) harcayarak 19.3 milyon ARB (yaklaşık 6.5 milyon dolar) oy gücüne sahip oldu. Bu miktar, Wintermute ve L2Beat gibi deneyimli DAO delegelerinin sahip olduğundan daha fazla oy gücüne denk geliyor. Satın alınan oylar, CupOJoseph'un Arbitrum'un Gözetim ve Şeffaflık Komitesi'ndeki pozisyonu için kullanıldı. Bu durum, şeffaflık komitesi seçimlerinde bile oy satın almanın etkili olabilmesi, DAO yönetişiminin meşruiyeti ve güvenliği konusunda büyük soru işaretleri yarattı.

Pink Brains'ten Ignas'a göre, gözetim rolü aylık yaklaşık 7.500 dolar maaş sunuyor ve bu durum, oy satın almanın ideolojik olmaktan ziyade finansal bir motivasyonla gerçekleşebileceğini gösteriyor. Bu tür durumlar, tek token, tek oy modelini kullanan DAO yönetişim yapılarının manipülasyona açık olduğunu ortaya koyuyor.

Geçmişte yaşanan benzer olaylar da bu riskin boyutunu gözler önüne seriyor. Temmuz 2024'te, Compound DAO'sunda bir oy, 24 milyon dolar değerinde (hazinenin %5'i) bir dış protokole kaynak aktarılmasıyla sonuçlanmıştı. Bu durum, büyük COMP sahiplerinin kontrolü altında olan protokolde gerçekleşmiş ve diğer DAO üyeleri tarafından bir yönetişim saldırısı olarak nitelendirilmişti. LobbyFi gibi platformlar, bu tür yönetişim saldırılarının maliyetini düşürerek, kötü niyetli aktörlerin daha az kaynakla önemli DAO kararlarını etkilemelerini sağlıyor. Bu durum, token sahiplerinin ve DAO'nun aleyhine sonuçlar doğurabilir.

Sonuç olarak, Arbitrum'daki oy satın alma olayı, DAO yönetişim modellerinin ciddi zayıflıklarını ve potansiyel risklerini vurgulamaktadır. Bu tür olayların önüne geçmek için daha sağlam yönetişim mekanizmalarına ve şeffaflığa ihtiyaç duyuluyor.