ABD'de CFTC Başkanlığına Aday Gösterilen Michael Selig, Kripto Düzenlemesini Yeniden Şekillendirebilir

ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) başkanlığına, Donald Trump tarafından aday gösterilen Michael Selig'in adaylık süreci başlıyor. Şu anda vekil başkan Caroline Pham'ın liderliğinde olan CFTC, Selig'in atanmasıyla birlikte kripto para düzenlemelerinde önemli değişikliklere gidebilir. Selig'in, daha önceki CFTC ve Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) deneyimiyle birlikte, kripto paraları önceliklendirme taahhüdü bulunuyor.

Selig, George Washington Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup, kripto paralara yönelik olumlu görüşleriyle biliniyor. X platformunda yaptığı bir paylaşımda, Amerika'nın finans piyasaları için 'büyük bir altın çağ' ve 'yeni fırsatlar' vaat ettiğini belirtti ve ABD'yi 'dünyanın kripto başkenti' yapma konusunda kararlılığını vurguladı. Beyaz Saray'ın yapay zeka ve kripto czarı David Sacks, Selig'in 'dijital varlık çağında Amerika'nın rekabet gücünü korumak için düzenleyici yaklaşımımızı modernize etme konusunda tutkulu' olduğunu ifade etti.

Bu atama, Kongre'nin kripto düzenlemesini yeniden şekillendirme çabalarıyla aynı zamana denk geliyor. Senato'da, birçok kripto parayı emtia olarak yeniden sınıflandıracak olan 'Sorumlu Finansal İnovasyon Yasası' görüşülüyor. Bu yasa, Bitcoin (BTC) gibi kripto paraların düzenleme sorumluluğunu CFTC'ye devredebilir. SEC ve CFTC arasındaki işbirliği, kripto para düzenlemelerinde uyumu artırmayı amaçlıyor. Ancak, hükümetin kapanması ve artan siyasi çekişmeler nedeniyle, düzenlemelerin uygulanması gecikiyor. Eski CFTC Başkanı Giancarlo, tam bir komisyon veya kısmi bir komisyon olmadan, CFTC'nin 'CLARITY Yasası' altında gerekli düzenlemeleri yapmasının zor olacağını belirtiyor. Selig'in atanmasıyla birlikte, CFTC'nin kripto para düzenlemesinde daha aktif bir rol üstlenmesi bekleniyor.

Sonuç olarak, Michael Selig'in CFTC başkanlığına adaylığı, kripto para piyasaları için dönüm noktası olabilir. Selig'in kripto paralara yönelik olumlu yaklaşımı ve düzenleyici çerçevedeki potansiyel değişiklikler, sektördeki aktörler tarafından yakından takip ediliyor. Ancak, hükümetin bütçe anlaşmazlıkları ve siyasi gelişmeler, bu sürecin belirsizliğini koruyor.