ABD Merkez Bankası'ndan Kripto Para Düzenlemelerinde Geri Adım

ABD Merkez Bankası (Fed), bankaların kripto para birimleri ve stablecoin'lerle çalışmasını zorlaştıran düzenlemelerde önemli değişikliklere gitti. 24 Nisan'da yayınlanan basın açıklamasına göre, Fed artık eyalet üyesi bankaların kripto ile ilgili faaliyetlere başlamadan veya katılmadan önce önceden bildirimde bulunmasını şart koşmayacak. Bu tür faaliyetler artık olağan banka denetim süreci altında değerlendirilecek.

Bu değişiklik, Fed'in dijital varlıklarla ilgili potansiyel riskler nedeniyle daha fazla dikkat gerektiren önceki tutumundan bir sapma anlamına geliyor. Fed ayrıca, bankaların stablecoin'lerle veya "dolar token'larıyla" nasıl etkileşim kurabileceğini sınırlayan 2023 rehberliğini de iptal etti. Ek olarak, Fed, Federal Mevduat Sigorta Kurumu ve Para Birimi Kontrol Ofisi ile birlikte, aynı yıl yapılan iki ortak açıklamadan da çekildi.

Bu uyarılar, kripto para şirketleriyle ilgili sahtekarlık, yanlış bilgilendirme ve değişken para akışları riskini vurgulamaktaydı. Geri çekilme, Fed'in daha fazla bankanın kripto para birimlerine katılımına kapı aralaması anlamına geliyor. Fed, riskleri düzenli gözetim yoluyla izlemeye devam edeceğini belirtti. Bu karar, uyumluluk yüklerini azaltması ve bankaların dijital varlık sektörüne dahil olması için yeni fırsatlar yaratması bekleniyor.

Bu politika değişikliği, Washington'daki daha geniş bir değişimi takip ediyor. Ocak ayında, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto bulunduran bankaların bunu bir yükümlülük olarak listelemesini zorunlu kılan bir kuralı geri çekerek, kurumlar üzerindeki baskıyı hafifletti. Fed'in son adımı, Trump yönetiminin kendini kripto yanlısı olarak konumlandırmaya devam etmesiyle geldi. Eski başkan Trump, ABD'yi "gezegenin kripto başkenti" yapma sözü verdi, bu da daha fazla düzenleyici değişikliğin yolda olduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak, Fed'in bu hamlesi, kripto para sektörüne yönelik daha ılımlı bir yaklaşımın sinyallerini verirken, bankaların bu alana daha fazla dahil olmasının önünü açıyor. Ancak, düzenleyici kurumların riskleri izlemeye devam edeceğini ve olası olumsuz etkileri azaltmaya yönelik tedbirler alacağını unutmamak gerekiyor.