1inch'in Kurucu Ortağı'ndan DeFi'nin Kurumsal Kabulüne Dair Öngörüler

1inch'in kurucu ortağı Sergej Kunz tarafından kaleme alınan bir yazıda, kurumsal yatırımcıların merkeziyetsiz finans (DeFi) alanındaki büyümeyi yakından takip ettiği belirtiliyor. Kunz, DeFi platformlarının güvenli ve uyumlu hale getirilmesinin, daha fazla kurumsal yatırımcı çekmek için tek çözüm yolu olduğunu savunuyor. Son dört yılda, kurumsal DeFi benimsenmesinin %10'dan %47'ye yükseldiği ve 2025'te %65'e ulaşmasının öngörüldüğü ifade ediliyor. Goldman Sachs gibi büyük oyuncuların DeFi'ye olan ilgisi ve Visa gibi erken benimseyenlerin on-chain finans alanındaki çalışmaları örnek gösteriliyor.

Makalede, DeFi'deki güvenlik açıkları ve uyumsuzluk risklerine dikkat çekiliyor. Özellikle, akıllı sözleşmelerdeki zayıflıklar ve düzenleyici çerçevelerin eksikliği nedeniyle kurumsal yatırımcıların çekimser kaldığı vurgulanıyor. Kullanıcı arayüzlerinin teknik bilgi gerektirmesi de bir engel olarak görülüyor. Kunz, geleneksel varlıkların on-chain'e taşınmasıyla tokenleştirilmiş varlık pazarının 2030'a kadar 16 trilyon dolara ulaşabileceğini belirtiyor. Bu bağlamda, uygunluk standartlarını koruyan, güvenli ve kesintisiz bir kullanıcı arayüzü sağlayan DeFi platformlarına ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.

Makalede, niyet tabanlı mimarinin güvenliği artırabileceği ve kullanıcı deneyimini iyileştirebileceği belirtiliyor. MEV (Maksimum Çıkarılabilir Değer) gibi saldırılara karşı koruma sağlayan bu mimari, aynı zamanda uygunluk çerçevelerinin uygulanmasına da yardımcı oluyor. Geleneksel DeFi işlemlerinde aracıların kullanılmasının yol açtığı riskler de göz önünde bulundurularak, niyet tabanlı mimarinin risksiz bir çözüm sunduğu ifade ediliyor.

Son olarak, DeFi platformlarının kurumsal yatırımcılar için etkileşimleri ve kullanıcı deneyimlerini basitleştirmesi gerektiği vurgulanıyor. Erken benimseyenlerin likidite erişimi ve getiri avantajları elde ederken, geç benimseyenlerin daha fazla düzenleyici incelemeyle karşılaşabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, düzenleyici kurumların net ve standartlaştırılmış yönergeler sağlaması ve DeFi platformlarının uyumluluk ve güvenliğe yönelik tüm gereklilikleri karşılamaya hazır olması gerektiği belirtiliyor. Bu hedeflere ulaşmak için düzenleyiciler, geliştiriciler ve kurumların ortak çaba göstermesi gerektiği ifade ediliyor.